Eklembacaklılar

Giriş

Sizlere eklembacaklıları tanıtmadan önce omurgalı (vertebrate) ile omurgasız (invertebrate) ayrımını aktarmamız gerekir. Omurgalılar iç iskelete (endoskeleton) ve belkemiğine sahiptirler. Omurgasızlar olarak isimlendirilen canlı topluluklarında ise böyle bir yapı ve organlaşma bulunmamaktadır. 



Omurgasızlar, tüm hayvan türlerinin %90’ından fazlasını oluşturmaktadır. Bunun sebebi dünya üzerindeki en büyük tür çeşitliliğini içerisinde barındıran eklembacaklılar omurgasızlar adlı taksonun içerisinde barınmasından dolayıdır. Tıpkı omurgasızların genelinde olduğu gibi eklembacaklılarında iç iskeletleri yoktur fakat evrim sürecinde iç iskeletin yerine dış iskelet (exoskeleton) adı verilen ve ana maddeleri kitin ve protein olan üç katmanlı bir yapı geliştirmişlerdir.


İngilizce’de eklembacaklının karşılığı olan “Arthropod” kelimesi Yunancadaki bağlantı ,eklem anlamına gelen  “Arthron” ve ayak anlamına gelen “Podos” kelimelerinin birleşiminden meydana gelir. Bütün eklembacaklılar çift taraflı simetriye (Bilateral simetri) sahiptir. Yani canlıyı ortadan ikiye ayırdığınızda iki tarafı da aynı görünecektir.

TEMEL EKLEMBACAKLI ÖZELLİKLERİ

Eklembacaklıların vücutları Tagmata adı verilen özelleşmiş segmentlere ayrılmıştır. Bu segmentler oldukça çeşitlilik göstermektedir. Kimi türlerde baş ,toraks ve abdomen (örn. karıncalar) olarak sıralanırken, kimi türlerde sadece baş ve gövde (örn. kırkayaklar) yeterlidir. Bazı türlerde ise baş ile toraksin birleşiminden oluşan cephalothoraks ve abdomen (örn. karidesler) şeklinde farklı segmentlere ayrılabilirler.


Eklembacaklıların üst tarafında dorsal kan damarı olarak bilinen kan dolaşımını sağlayan büyük, boru şeklinde bir damar bulunur. Bu eklembacaklılardaki tek kan damarıdır. Omurgalıların aksine eklembacaklıların kanı bir damarlar ağı içerisinde yer almazlar, eklembacaklılar bunun yerine “Açık Dolaşım Sistemi”ne sahiptirler. Bu sistemde kan vücut boşluğunda havuzlanır ve dokularla direkt temas halindedir.

KABUK DEĞİŞTİRME

Eklembacaklıların evrimsel başarısında dış iskelet büyük bir rol oynamaktadır ancak bu başarı karşılıksız değildir. İç iskelet dediğimiz sert katman canlının büyümesini kısıtlar. Bu da demektir ki canlı gelişim dönemlerinde kabuk değiştirmek ile karşı karşıya kalacaktır. Kabuk değiştirme sırasında terk edilen eski kabuk için harcanan enerji günün sonunda bir çöpe dönüşecektir fakat bazı canlılar atık haldeki kabuklarını yiyerek bu kaybı en aza indirmeye çalışırlar. Bu süreç çeşitli canlı gruplarının belli gelişim dönemlerinde pekçok kez gerçekleşebilmekte bir kere mahsus kalmamaktadır. Tüm bu sürecin arkasında ise büyüme hormonları tarafından düzenlenen çoklu aşamalar mevcuttur.

EKLEMBACAKLILARIN EVRİMİ

İlkin eklembacaklıların 520 milyon yıl önce Kambriyen döneminde ortaya çıktığı düşünülüyor. Dünya üzerindeki çoğu canlı gibi eklembacaklıların ataları da okyanuslarda ortaya çıktı. Trilobiteler antik eklembacakılara örnek olarak verilebilir. Trilobiteler muazzam bir çeşitliliğe sahiptiler ve diğer Kambrien dönem canlıları gibi yalnızca suda yaşadılar. Kambriyen dönemde baskın olan Trilobitelerin 250 milyon yıl önce Permiyen döneminde meydana gelen toplu yok oluştan sonra tamamen soyları tükendi.

 Fakat hali hazırda muazzam bir çeşitlilik yakalayan eklembacaklıların bir kısmı toplu yok oluştan kurtularak yayılmaya ve çeşitlenmeye devam ettiler ve karada kolonileşen ilk hayvanlar da eklembacaklıydılar. Sert dış iskeletleri eklembacaklılara kurumaya ve yerçekimine karşı destek sağladı böylece karadaki yumuşak dokulu canlılara karşı farklı bir avantaj sağladılar.
Örümcekler, akrepler, kırkayaklar bugün hala tanıyabileceğiniz erken dönem eklembacaklılarıdır.

TAKSONOMİ

Canlıları sınıflandıran ve isimlendiren bilim dalı taksonomidir.
En geniş ve kapsayıcı derece “Domain”dir domainden sonra sırayla alem, şube, sınıf, takım, familya, cins ve tür gelir.
Hayvanlar alemi bütün hayvan türlerini kapsar. Eklembacaklılar ise Arthropoda şubesi içindedir. Arthropoda 1 büyük tükenmiş grup olan Trilobita sınıfını ve hala var olan 4 sınıfı içerir bunlar:
Örümcek, akrep, akar, kene gibi hayvanları içeren Chelicerata (nesilleri tükenmiş Trilobita ile en yakın akraba sınıf ),
Kırkayaklar (centipedes , millipedes) gibi çok ayaklıları içine alan Myripoda,
ıstakoz ve yengeç gibi uzun eklembacaklıları içeren Crustacea,
böcekleri ve birkaç böcek olmayan grubu içine alan Hexapoda, sınıflarıdır. 




BÖCEKLER VE EKLEMBACAKLILARIN KARŞILAŞTIRILMASI

Bir böceği diğer eklembacaklılardan ayıracak 4 temel özellik vardır:
Vücut bölgelerinin sayısı, bacakların sayısı, antenlerin sayısı, kanatların varlığı.
-Çoğu Cheliceratların ve Myripodların 2 vücut bölgesi var iken hexapodların 3 vücut bölgesi vardır.
-Cheliceratların 4 çift, Myripodların 8 çift ve daha fazla ,Hexapodların ise 3 çift bacağı vardır.
-Cheliceratların anteni yoktur. Myripodların ve hexapodların 1 çift anteni vardır.
Böcekleri Cheliceratlarda, Myripodlardan ve böcek olmayan Hexapodlardan ayıran bir diğer özellik ise kanatların varlığıdır. Yani eğer kanatlı bir eklembacaklı  görürseniz ona kesinlikle böcek diyebilirsiniz.

 

Universty of Alberta Science Department
 

1)http://lifeinfreshwater.net
2)https://en.wikipedia.org/wiki/Arthropod#:~:text=An%20arthropod%20(%2Fˈɑːrθ,arachnids%2C%20myriapods%2C%20and%20crustaceans.
3)https://biologydictionary.net/arthropod/
4)https://animaldiversity.org/accounts/Arthropoda/

Yazar: Cansu Kurtoğlu

Editör: Akın Karahasan

Tasarımcı: Sabri Eren Tofan, Şevval Beyhan

Yorum Gönder

0 Yorumlar